Turan Ocakları'nın çağın manevi hastalıklarına karşı yegane çare olduğunu düşünüyorum. Sosyal dokudaki bozulmalar ve toplumsal çözülmelerle mücadelede Turan Ocakları'nın önemli bir rol oynayacağına inanıyorum. Dedikodu, gıybet, tembellik gibi negatif davranışlarla uzaktan yakından ilgim yok. Kendimi geliştirirken aynı zamanda ülkem ve milletim için çözümler arıyorum. Turan Ocakları'nın, sadece geçici heveslerin değil, aynı zamanda inanç, fedakarlık ve kararlılık gerektiren bir felsefe olduğuna inanıyorum. Burada dava adamı olmayan, inançlarını savunmayan kimselere yer yok. Benim inancım, Turan Ocakları'nda sadece vatan için mücadele eden, şahsiyetine saygılı ve cesur insanların bulunduğu yere. Turan Ocakları'nın çağın manevi hastalıklarına çare olacağına inanıyorum. Şuursuzluk, siyasi hesaplar, hizipleşme gibi olumsuzluklardan uzak durarak hem kişisel olarak gelişmeye odaklanıyor hem de ülkem ve milletim için çözümler arıyorum. Turancılığı Türk milletinin son siperi olarak görüyorum. Bu inançla, geçmişimizin manevi mirası olan Turan Ocakları'nın Çanakkale'den Sakarya'ya kadar her anı değerli ve unutulmazdır. Geleceğe odaklanmalı, tehditleri okumalı ve ülkemizin bekasını korumalıyız. Buluşma yerimiz Türkiye, buluşma noktamız Türk milletidir. Kızılelma hedefimizden ve Turan ülküsünden asla vazgeçmeyeceğim. Dava adamlığımı koruyacak ve mücadelenin bir parçası olacağım. Biz, Turan Ülküsü Hareketi olarak büyük hedeflerle çalışıyoruz. Son olarak, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, ecdadımızı ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyorum.